Kanser ile savaşan bazı besinler içerdikleri maddeler ile bizi kansere karşı korurlar. İşte bunlara örnekler;
Greyfurt
Greyfurt C vitamininden zengin bir meyvedir. C vitamini vücuda zarar veren serbest radikallerle savaşan çok güçlü bir antioksidan olma özelliğine sahiptir. Kış aylarında günde 1 adet greyfurt tüketmek kişinin C vitamini ihtiyacının yüzde 70’ini karşılar. Üstelik yapılan çalışmalar C vitamininin solunum, yemek borusu (ösefagus), mide ve kolon kanserlerinin önlenmesinde de rol aldığını gösterir. Mevsiminde bir greyfurt tüketmek son derece yararlıdır. Alternatif olarak kivi, çilek, sivri biber ve kuşburnu da tüketebilirsiniz. Hepsi de greyfurtun yerine geçebilecek kansere karşı birer savaşçıdır.
Yeşil Çay
Hem kış hem yaz aylarında tüketebileceğiniz yeşil çay, güçlü antioksidanlar olarak bilinen kateşinleri içeriğinde barındırır. Yapılan çalışmalar yeşil çayın içeriğindeki kateşinler sayesinde kanser riskini azalttığını ortaya koyuyor. Bu nedenle hem kışın hem de yazın günde 2 fincan yeşil çay içmeyi ihmal etmeyin.
Turpgiller ( Brokoli-Karnabahar-Lahana)
Brokoli, karnabahar, lahana gibi turpgiller grubundan olan kış sebzeleri, birçok anti kanserojen bileşikleri içerir. Bu bileşikler de DNA hücre hasarının önlenmesine yardımcı olur ve özellikle mevsiminde yani kışın tüketildiğinde kanserden korur. Bu nedenle haftada 2-3 kez yaklaşık 200 gram kadar brokoli tüketmek çok faydalı. Sebzelerin uzun süre ısıya maruz kalması vitamin ve mineral kayıplarına neden olduğundan brokoli ve karnabaharı en iyisi buharda pişirmektir. Lahanayı ise su eklemeden düdüklü tencerede kısa sürede pişirebilir ve maksimum faydayı sağlayabilirsiniz.
Domates
Yaz aylarının şifa kaynağı domates, kanser riskini azaltmada potansiyel rollere sahip olan likopen içerir. Pişmiş domatesteki likopenin etkisi ise daha da artar ve böylece antioksidan kapasitesi yükselir. Mevsiminde tüketilen domates antioksidan etkisiyle prostat, meme, sindirim sistemi, mesane, deri ve serviks kanseri riskini azaltır. Siz siz olun yaz aylarında kanserden korunmak için tüm öğünlerinizde özellikle pişmiş domates tüketmeye özen gösterin.
Sarımsak
Binlerce yıldır birçok farklı tıbbi amaçla kullanılan sarımsak, içeriğindeki sülfürlü bileşikler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, tümör hücre çoğalmasını baskılayan enzimlerin etkinliğini artırarak kansere karşı korur. Sarımsak sevmiyorsanız yine bu aileden olan soğan, pırasa gibi sebzeler de hücre hasarına karşı koruyucu güçlü bir antioksidan olan içerdiği selenyum nedeniyle tüketebilirsiniz. Ayrıca soğanda bolca bulunan quercetin adlı bileşik vücuda zarar veren serbest radikallerin etkisizleştirilmesin etkilidir. Yemeklerinizde pişmiş soğan ve sarımsağa bolca yer verin. Üstelik pişmiş soğan ve sarımsak ağız kokusuna neden olmaz. Ayrıca, sarımsağı bütün olarak tükettiğinizde olumlu etkilerinin daha fazla olduğunu unutmayın.
Keten Tohumu
Günde 10 gram keten tohumunun meme kanseri riskini azalttıyor. Keten tohumunda omega-3 yağ asitleri, alfa-linolenik asit, protein, yüksek oranda çözünür ve çözünmez posa ve lignanlar bulunur. Son yıllarda yapılan çalışmaların keten tohumunda bulunan lifli bileşiklerden lignan üzerine yoğunlaştığı görülür. Günde 10 gram keten tohumunun meme kanseri riskini azalttığı belirtiliyor. Ayrıca keten tohumu tüketiminin toplam ve LDL kolesterolü düşürdüğü ve damarlardaki birikimi azalttığı dikkat çekiyor. Keten tohumunu ister tek başına isterseniz yoğurtla birlikte yiyebilirsiniz.
Kırmızı Üzüm
Üzüm kabuğu güçlü bir antioksidan olan resveratrol’ün önemli bir kaynağını oluşturur. Laboratuvar çalışmaları üzüm ve üzüm suyunda bulunan fenolik bileşikler ile resvoratrol’ün kansere karşı koruyucu olduğunu gösteriyor.
Bal Kabağı
Çok güçlü bir antioksidan olan beta – karoten içerir. Beta-karoten kayısı, havuç, tatlı patates, Trabzon hurması ve turunçgiller gibi koyu sarı-turuncu renkli sebze ve meyvelerde de bulunur. Serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarına karşı koruyucu etkinlik gösterirler. Beta-karotenlerden zengin beslenmenin özellikle menopoz öncesi dönemde meme kanserine karşı önleyici olduğu çalışmalarla gösterilir. Kış aylarında bal kabağını çorbalarınızda ya da püre olarak hazırlayıp yoğurtlu meze olarak da tüketebilirsiniz. Ancak Kabak tatlısı olarak kullanılacak ise bolca kullanılan şekerin kanseri tetikleyici olduğunu unutmayın ve tatlınızı az şekerli yapmaya özen gösterin.
Yulaf Ezmesi
Yulaf, çözünebilir bir posa olan beta-glukan içerir. Beta-glukan kandaki kolestrol seviyesini düşürerek, kalp damar hastalıkları riskini azaltır. Yulaf ezmesi, kurubaklagiller, bulgur gibi tam tahıllı besinler de içerdikleri posa ve antioksidan bileşikler sayesinde kanserle mücadelede büyük önem taşır. Günde 1-2 çorba kaşığı yulaf ezmesinin yoğurtla birlikte tüketilmesi hem sindirim sistemine yardımcı olur hem de kansere karşı koruyucu özellik taşır.
Yaban Mersini, Çilek, Böğürtlen, Ahududu
Yaban mersininde bulunan flavonoid bileşikler ve proantosiyanidinler güçlü antiaksidan etkileriyle kansere karşı korur. Ancak yaban mersinini tüketemeyenler için alternatif besinler de var. Örneğin çilek, kırmızı dut, böğürtlen ve ahududu gibi meyvelerde de benzer bileşikler bulunur. Şekerle kavrulmamış olan kuru yaban mersininden günde bir avuç yenilebilir. Taze yaban mersinini ise bir çay bardağı tüketebilirsiniz. Bunun yanında yaz aylarında rahatlıkla bulabileceğiniz kara dut veya böğürtleni de 1 çay bardağı kadar tüketerek flavanoid bileşiklerden faydalanabilirsiniz.